: - |
: www.fulloyun.com |
: Mevcut |
: Sanal Sürücü |
: Max Payne |
: 3 (200 MB) |
: Daemon Tool's İndirmek için Tıklayın. |
Pentium III 600 MHz veya AMD işlemci
128 MB RAM
850 MB HardDisk
DirectX9 destekli ekran kartı
Büyük güç, büyük sorumluluk...
Süper Kahramanlar, Çizgi Roman’ların değişilmez öğeleridir. Yıllar boyunca çeşitli süper kahramanların maceralarını takip ettik. Barbar Conan’dan tutun, Süpermen’e, Batman’e, Hulk’a kadar bir sürü, bir sürü süper kahraman gerek çocukların, gerek gençlerin, gerek büyüklerin hayal gücünü süsledi. Ancak aralarında bir kahraman, Peter Parker isimli genç bir üniversite öğrencisi, tüm bu kahramanlardan daha ileriye çıktı. Neden mi?
Bir süper kahraman olmak her babayiğidin harcı değildir, öncelikle. Her ne kadar ödülü büyük olsa da, radyoaktif bir örümcek tarafından ısırılmak, nükleer bir kazada tüm radyasyona maruz kalmak veya galaksinin öbür ucundaki bir gezegenden gelip yaşlı bir çiftin evinin yanına iniş yapmak dünya yüzündeki kimsenin sevinerek isteyeceği bir şey değildir. Bu yüzden insanlar bu kahramanları kendileri ile özdeşleştirmeye, kendilerinden bir şeyler aramaya çalıştılar. Şehirden uzak bir malikanede, kendi başına yaşayan zengin Bruce Wayne’den pek bir şey bulamadılar, ancak vaktinin yarısını dünyayı kurtararak, kalan yarısını da halasına bakarak, sevgilisi ve karısı Mary Jane’i dışarıda yemeğe çıkartarak, üniversitede Master’ını yapmaya çalışarak geçiren Peter Parker, tam insanlara göreydi.
Örümcek Adam, gerçekten de ilginç bir süper kahramandır. Onda hem Batman’in zekası, hem de Süpermen’in gücü vardır, ama ikisinin de soğukluğuna sahip değildir. Düşmanları ile dövüşürken bile güler, onlarla dalga geçer, ama yine de tam vaktinde sinirlenmiş düşmanından gelen darbeden kaçar. Onun bu kadar tutulmasının nedenlerinden biri de budur zaten. Böyle büyük bir kahramanı “kaçıramayacağını” fark eden film endüstrisi, derhal Spider-Man’in filmini çıkarttı. Film de o kadar tuttu ki, yakın tarihimizde ikincisi de vizyona girdi. Oyun endüstrisi de eksik kalır mı? Derhal filmin bir oyununu çıkardılar!
...ancak Hard Disk’te küçük bir yer ister...
Spider Man 2, bir aksiyon oyunu. Bu kadar basit. Kafanızı zorlayacak bulmacalar, bulmanız gereken anahtarlar yok. Sadece bölümde ilerliyor ve önünüze geleni bir güzel pataklıyorsunuz. Oyunda, tahmin edebileceğiniz gibi, radyoaktif bir enerjiye maruz kalan bir örümcek tarafından ısırılan Peter Parker’ı yönetiyoruz.
Oyun, direkman filmdeki bir sahneden başlıyor. Ünlü bilimadamı Doctor Octopus, oldukça riskli bir enerji deneyine girişir, ancak bir şeyler yanlış gider, bir hesaplama hatası olur ve enerji kaynağı patlar. Octopus’un bu deneyi güvenli bir mesafeden yönetmek için kullandığı dört tane mekanik, ahtapot şeklindeki kollar ise patlamanın ve ısının sonucunda Octopus’un omurgası ile kaynaşmışlardır. Octopus, yaptığı yanlışı kabullenemez ve deneyini tekrar yapmak için işe koyulur.
Oyunda ilk olarak hapishanede çıkan bir isyanı bastırmaya gidiyoruz. Daha sonra, bu isyanın bazı suçluları serbest bırakmak için Octopus tarafından planlandığını anlıyor ve onu durdurmak için harekete geçiyoruz. Konu bundan ibaret, ancak hikaye boyunca karşılaşacağınız düşmanlarımızın ardı arkası kesilmiyor.
Oyun bazı noktalarında filmin hikayesinden tamamen kopuyor -Puma’yı kovaladığınız bölüm bunun güzel bir örneği mesela. Bu görevler bittikten sonra filmin konusuna geri dönüyoruz -tabi isterseniz. Yeteri kadar görev yaptıktan sonra, şehirde istediğiniz gibi dolaşabiliyor, gezebiliyor, ufak yan görevleri yapabiliyoruz.
Oyunun kontrolleri oldukça, oldukça basit. W, A, S, D tuşları ile hareket ediyor, Space Bar ile darbelerden kaçıyoruz. Sağ klik ile sıçrıyor, sol klik ile de bir sürü şey yapabiliyoruz -basitlik de buradan geliyor zaten. Eğer örümcek şeklindeki Crosshair’ı bir duvara tutar ve kliklerseniz Örümcek duvara bir ağ atıp kendini çekiyor. Bir düşmana doğrultur ve kliklerseniz yumruk veya tekme atıyor. Eğer uzaktaki bir düşmana doğrultursanız ve kliklerseniz suratına ağ atıveriyor.
Tabii bir de sallanma, yani swinging var. Oyundaki en eğlenceli kısım kesinlikle burası. Şehir içlerinde, genellikle binaların yanlarında örümcek ağı sembolleri var. Bu sembollere nişan alıp kliklerseniz Örümcek bir ağ atıyor, kendini çekip sallanmaya başlıyor. Havada daha sonra bunun gibi sembollere nişan alıp, sıçrayıp klikleyerek şehirde çok kısa sürede yol katedebiliyorsunuz, aynı zamanda Örümcek’in sallanıp atlarken yaptığı hareketler filmdekilerle neredeyse aynı.
Örümceklerin de hisleri vardır...
Tabii, bir de vazgeçilmez Örümcek Hissi var. İlk oyunda, bu “his” sadece bir düşmana yaklaştığınız zaman harekete geçer, ekranı kızıllaştırırdı. Spider Man: The Movie’de ise kafanıza bir şey düşmeden veya üzerinizden bir kamyon geçmeden biraz önce harekete geçerdi -tam zamanında sıçramak veya eğilmek zorunda kalırdınız. Bu oyunda ise iki farklı şekilde çalışıyor. Birincisi oyun içinde; bir düşmana yaklaştıkça ekranın kenarında beyaz çizgiler beliriyor, siz de tehlikenin yakında olduğunu anlıyorsunuz. İkincisi ise oyun içi demo’larda. Bu demolarda tam kafanıza bir şey düşecekken veya biri sizi tepeleyip geçecekken ekranda Tehlike! Yazısı çıkıyor ve hemen altında bir hareket yapmanız isteniyor. Sıçrama, eğilme gibi. Bunu tam zamanında yapabilirseniz tehlikeden kurtuluyorsunuz, yapamazsanız canınız ciddi miktarda azalıyor.
Oyun içindeki düşmanlarımız genellikle serseriler. Bu şahıslardan bazıları silah taşıyor, ama size gerçek anlamda zarar veremiyorlar, bir-iki darbede onları yere yıkıveriyorsunuz. Bir de genellikle bölüm sonlarında karşımıza çıkan Boss’lar var. Bu düşmanları, dediğim gibi, Spider-Man hayranları hemen hatırlayacaklardır. Hatırlamasanız bile, ufak bir ekran çıkıyor ve size karşınızdaki düşmanın ismini, mesleğini, zayıf ve güçlü noktalarını anlatıyor. Bir de ekranın üstünde bir iki resim ile onu nasıl yeneceğiniz anlatılıyor. Zaten kolay olan oyun için bu gerçekten fazlalık olmuş -düşmanın zayıf noktalarını öğrenmek yerine onunla savaşarak anlamak kesinlikle daha eğlenceli olabilirdi.
Oyun gerçekten kolay. Bazı zor noktalar -ki onlar da yeterince dikkatli olursanız rahatlıkla geçilebiliyorlar. Bu da kısa bir süre sonra oyuncuyu sıkabiliyor -sonuçta önünüze çıkan her şeyi rahatlıkla ezebiliyorsunuz, sizi zorlayacak olanların zayıf noktalarını ise zaten oyun size söylüyor.
Bu yetmezmiş gibi, öldürdüğünüz her düşmanın üzerinden sağlığınızı arttıran şeyler düşüyor. Bu oyunda hile kullanmanıza gerek yok -neredeyse ölümsüzsünüz zaten. Ağ sınırınız yok, istediğiniz kadar duvarlarda yürüyebiliyor ve karşıdaki büyük gökdelenin yirmi üçüncü katına yapışabiliyorsunuz. Bir de adrenalin seviyeniz var, bu tavana vurduğunda daha yükseğe sıçrayabiliyor ve karşınıza çıkan çoğu şeyi tek vuruşta öldürebiliyorsunuz. Eğer bölüm sonundaki Boss’lara adrenalin seviyeniz tamken giderseniz, sizi zorlaması gereken savaşlar bile bir dakikada bitebiliyor.
Peter Parker, Örümcek Adam
Oyunun grafiklerine diyecek bir şey yok. Bir Action oyununa yetecek güzellikte, tabii, özellikle Örümcek Adam’ın animasyonları oldukça güzel, ama bir Prince of Persia: Sands of Time ile karşılaştırıldığında sönük kalıyor. Grafikleri, aslında, bir önceki oyun olan Spider Man: The Movie’den bile daha kötü -siz ne kadar bunu bir devam oyunu olarak görüp bazı şeylerin gelişmiş olmasını bekleseniz de.
Oyundaki karakterlerin seslendirmeleri gerçekten inanılmaz. Filmle birebir bu sesler. Aynı zamanda oyun boyunca Örümcek Adam, dövüştüğü düşmanları ile dalga geçiyor, bazen o kadar komik diyaloglar çıkıyor ki karşınıza, klavyeyi ve mouse’u bırakıp gülmeye başlıyorsunuz. Her karakterin seslendirmesi, dediğim gibi, ayrı bir güzel ve deyim yerinde ise “cuk oturmuş”. Oyunda biraz ilerleyip Mysterio ile karşılaştığınızda ne demek istediğimi rahatlıkla anlayabileceğinize inanıyorum.
Müzikler. Oyunun en berbat kısmı kesinlikle bu. Belki de sorun müziğin olmaması olabilir. Dövüşmeye başladığınız anlarda duyuluyor müzik, oyunun geri kalan kısmında da tamamen arka planda kalıyor, halbuki böyle bir aksiyon oyununda müzikler ön plana çıkmalı, oyuncuyu heyecanlandırmalıdır.
Oynanabilirlik gerçekten basit. Zaten demolar bittiğinde ve kontrolü elinize aldığınızda sarkastik bir ses, size ağ atmayı, dövüşmeyi ve hareket etmeyi anlatıyor. Örümcek’i zaten birkaç tuşla yönettiğinizden kısa sürede olayı kapıyor ve rahatlıkla hareket edip dövüşmeye başlıyorsunuz.
Atmosfer bakımından ise Spider Man 2, tek büyük kusuru, yani kolaylığı dışında oldukça etkileyici. Şehirde binadan binaya sıçrarken, suçluları yakalarken ve işinizi bitirip Mary Jane ile buluşmaya giderken kendinizi gerçekten Peter Parker gibi hissediyorsunuz.
Kısacası, Spider Man 2, üzerinde uğraşıldığı belli olan, ama müzik ve zorluk gibi iki büyük eksiği ile kalitesini düşüren bir oyun. Oyunun, Spider Man 2 filminin çıkışına yetiştirilmeye çalışıldığı belli... Belki aceleye getirilmese, çok daha güzel ve doyurucu bir oyun olabilirdi Spider Man 2.
Sağlığı Arttırma:
Bu hilenin çalışması için oyunun save dosyasına ihtiyacınız var, bu yüzden save yapmadan bu hileyi kullanamazsınız. \Spider-Man 2\System klasöründeki gamestate.ini ve game#.ini (#: Kaçıncı save dosyası olduğunu belirtir. 0-9 arası bir rakamdır) dosyalarını yedekleyin.
gamestate.ini dosyasını bir metin editörü (Örn: Notepad) ile açın ve
MaxHealth=100 // 200 is upgraded value
satırını
MaxHealth=1000 // 2000 is upgraded value
olarak değiştirip değişiklikleri kaydedin.
Şimdi game#.ini dosyasını bir metin editörü ile açın ve
Health=100 ve MaxHealth=100
değerlerini
Health=1000 ve MaxHealth=1000
olarak değiştirin. Değişiklikleri kaydedin. Artık oyuna başlayabilirsiniz.
Aynı serilerdeki Netload, Rapidshare ve FileFactory bağlantıları aynıdır.. Aynı serilerdeki partları karışık indirebilirsiniz.. Örnek : Part1'i rapidshare Seri 1 bağlantısından indirdiyseniz, part2'yi Netload seri 1 veya Filefactory Seri 1 bağlantılarından indirebilirsiniz..
█║▌│ █║▌ ║││█║█
Güzel oyun teşekkürler..
YanıtlaSilLİNK YERİ AÇILMIO
YanıtlaSilWhat a stuff of un-ambiguity and preserveness of valuable knowledge regarding unexpected emotions.
YanıtlaSilFeel free to visit my page; Free Batman Games